Hikâyenin yeri gazetede ya son sayfa, ya ondan bir evvelki imiş. Gazete sekreteri, hikâyeyi ikinci sayfaya korsa, gülerlermiş ona. ‘Bu da ne biçim sekreter?’ derlermiş. Gazeteler, hikâyeye lazım gelen önemi hiçbir zaman vermeyeceklerdir. Her zaman, hikâyeci kıskanç, kendini dev aynasında görür, iki satır okumaya tenezzül etmez bir sekreterin eline düşecektir. Seni okutmamak için gazetenin has muharrirleriyle birleşip elinden geleni yapacaklardır Hikâyecinin Kaderi”nden Hikâyecinin Kaderi, Sait Faik’in ölümünden sonra yayımlanmış Az Şekerli (1954) ve Muzaffer Uyguner tarafından derlenmiş Tüneldeki Çocuk (1955), Balıkçının Ölümü – Yaşasın Edebiyat (1977), Açık Hava Oteli (1980), Sevgiliye Mektup (1987) kitaplarının yanı sıra sonradan ortaya çıkmış başka metinleri de içeriyor. Gazete ve dergi sayfalarında kalmış öyküler, yazılar ve söyleşiler bu baskıda gözden geçirildi, açıklama notları ve dizin eklendi. Öte yandan Yılbaşı Hediyesi, Karı Parası, Camekânlar, Mesut Kimdir? ve Sokaktan Geçen Kadın başlıklı öyküler ilk kez yer aldı. Hikâyecinin Kaderi ile Sait Faik edebiyatının her köşesi aydınlanıyor.